31 Aralık 2009 Perşembe

senfonik antipatiler

Sanılmasın ki blogun adını artistik olsun diye koydum, gerçekten de antipatik bir elemanım ben, yontma taş devrini geçip sanayi devrine yol alma çabaları olsa da yedi yetmiş ilişkisi söz konusudur diye tahmin ediyorum, bazen beni bile sıkıyor her resmi kıçından yorumlama isteğim idare ediyorum sallamayı...

Muck



*seleme nebere!

*küçükken(küçükken küçük harfle başlar!) teyzemlere gitmiştik, bi de tanımadığım bebekli bi genç kadın misafir gelmişti ben bunun bebeğiyle oynarken gel babana gel dedim laf olsun diye, çocuğum tabi; kadın da ben öyle bişey hatırlamıyorum manasında bişeyler söyledi, noluyo yaa derken bir utandım ki sorma; tabi en fazla ilkokullu falanım, neyse hatunun iyi olduğunu hatırlıyorum yalnız, sadece belirtmekte yarar var! kötü hatundan çocuk yapmam yani, en azından denemem, deneme misin lan sen ?

*Şu üstteki paragrafın uzaması tamamen benim hatam,kabul.

*Askerlikten soğutma diye bişey var,biliyorsunuz. Öyle de ilginç suçları olan bir ülkeyiz ki..Sen adamı eğitme asalak olarak yetiştir, sonra benim dememle soğusun geri zekalı ve sonuçta ben suçluyum öyle mi? Lütfen çıkar mısınız dışarı!..

*Klavyenin tuşları arasına sıkışan pirinç tanesini de cımbızla çıkardım, evet kendi cımbızım..bızım


Güneş sizin de gözünüzü aldı mı?


*Burası yan gelip yatma yeri değil boran efendi! tabi memurluk güzel, arabayı altına çekip gezmeye benzemiyor bu işler, yalnız sen arabanın borcunu bitirince ev olayına girersin beş seneye de o biter bi de mayışlı hanım aldınmı tamamdır, var mıydı lan o! lan ne diyodum ne oldu yaa.. geri dön geri dön, kafakelle! kocakelleden morkeye geçişin hikayesini yaz bence:)

*Üniversiteyi başka şehirde okuyunca böyle oluyormuş demek ki, o kadar özlemişim ki sabah kahvaltısında bile sulu yemek yiyorum bazen..

*Harika bi duş alıyosun, tertemiz hazırlanıyosun falan sonra işe gidiyosun sonra iş yerinde geliyo, aman yarappp eve kadar bekleyemez mi !
yalnız evinden başka yerde sıçamayan çağlar geldi aklıma, o evi de değiştirmişti, lan yoksa hala!emmi?

*Çok uykun olduğu için tuvalete giremediğin oldu mu? o zaman hemen git de uyu!




*Solgun renkler cıvıltılı kuşlara yakışmaz, yakışabilir de; kasmamak lazım..

*Cep herkülü kadar saçma bişey daha varsa bana deyin onu, cep telefonu bile daha mantıklı bence..

*Geçtiğimiz yılın enleri muhabbeti beni o kadar yoruyor ki, ya her sene nedir bu babalar ve torunları ?

*ugg uggy uggly, ugly be!

*taze bayat ergen kafası: statik zamanlarda msn iletisine yok, uyuyor yazmak! dahası sana bişeyler yazması.

*İlker yağcıoğlu soyadının neden bu kadar anlamlı olduğunu ancak febeteve izleyen bilir..

*Annesinin adı ışıl olan yaşlı adam geldi otele, ben sanırdım ışıllar hep çocuktur, bilemedin gençtir, genç anne olmalarına da bi yere kadar katlanabilirim ama yaşlı bir adamın annesinin adının ışıl olmasına dayanamam.ışıl teyze ılık süt iç de yat...

*Şemsiyenin bayrağa dönmesi, bi monttan bi kova su çıkması hele bi de diğerinden iki kova çıkması, üstüne üstlük yağmurda yıkanması bi de zaten kirli olması.. Bu espriler gerçekten yapıldı dolmuştaki iki delikanlı tarafından, ne halde olduğumu anlayabiliyor musunuz?



*Tecavüze uğramak üzere olan kadın olsam o anda sıçarım.Bildiğin sıçmak!Bakalım bişey yapabiliyo mu orospu çocuğu!

*Tamam ama o zaman hergün yanından geçtiğim yıldız sarayını tabelada görünce farketmeme ne demeli, ne dememeli ? Ne de memeli..

*Yeni yılın en güzel şeyi pirelli takvimi..

mutlu kalın.

30 Aralık 2009 Çarşamba

NeyzenN

Dedikodu bizim kadınlarımıza sahip olmadıkları günahın tadını çıkarma olanağı verir.Kendi işleyemeyecekleri günahlar.Çünkü onları cesaretsizlikleri, hayal güçlerinin eksikliği ve fırsatsızlık engelliyor.Bizde bu eksikliklere NAMUS diyoruz...

Eşşoğlueşşekler




Adana'da Çukurova Üniversitesi Fevzi Çakmak Öğrenci Yurdu'nda 'at ve eşek yedirildiği' iddiası üzerine öğrenciler yol kapatıp eylem yapmışlar, haklı eylemi severim; ama eylem sebebi bu sefer mide bulandırıcı ve iç gıcıklayıcı; 2004-2006 yılları arası iki öğretim sezonunda ben de orada kalmıştım.

Geçtiğimiz hafta orada kalan bir arkadaşım(arkadaşım:) yemekhanenin kapatıldığını o yüzden kantinde yemek yiyeceğini söylemişti; sebebinin de yemekhanenin şikayet edilmesi olduğunu.. Fakat böyle bişeyi tahmin etmemiştim, nasıl edebilirdim ki!

Benim kaldığım sürede de buna benzer söylentiler duyuyordum fakat bu şekilde resmi kaynaklara yansıyan bir haber olmamıştı, belki de doğru dürüst kontrol edilmediği içindir.

Sevecen Fotoğrafı Radikalden alıyorum; afiyet olsun efem...

29 Aralık 2009 Salı

Rakı Masası Muhabbetleri

İyi günler Soner Ağabey,

24 yaşında turizm öğrencisiyim ismim Çağlar Arslan.Tüm kitaplarınızı ve makalelerinizi okudum.Bu topraklara ve atalarına borcu olan her genç gibi Atatürk’ün izinden gidiyorum.Bu yazıyı sizi, haklı olduğumu düşündüğüm bir konuda eleştirmek için yazıyorum.Belki size anlamsız gelebilir ama bana bir açıklama yapmaya mecbursunuz çünkü siz çok sevdiğim bir yazarsınız.

Son kitabınızda ülkemizi sömüren vatan hainlerini birer birer su yüzüne çıkartıyorsunuz. Peki Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök hakkında hiç mi elinizde belge yok.Elbet de benim şüphelerimde okuduklarımdan menkul fakat Emin Çölaşan’a yapılanlara seyircisiz kalmak ne kadar doğrudur.Size tüm samimiyetimle soruyorum Ertuğrul Özkök bu toprakları bir kadeh petrus’a satmışmıdır!

Beni yanlış anlamanızı istemem bu meselelere en az sizin kadar objektif bakmaya çalışıyorum.Ve hergün para verip aldığım gazete de hürriyettir.Sizin yazılarınızı daha çok insana duyurmanızı sağlayan gazetedir.Fakat sizde çok iyi biliyorsunuz ki Aydın doğan ve Tayyip erdoğanın arası bozulmasaydı eğer sizde bu gazetenin yazarı olamayacaktınız belki.Evet hürriyet gazetesi eleştirilerine devam ediyor.

Evet hürriyet gazetesi eleştirilerine devam ediyor hükümete karşı ama ya çıkar ilişkileri bozulmasaydı bazı insanların o zaman ne olacaktı?

Lütfen beni aydınlatın yoksa her şeyin zamanı mı var?

Vatansever : ismi yukarıda, ağzıma almak istemiyorum,hahhah!
Düzeltmeler : dialp

26 Aralık 2009 Cumartesi

Çevre Sağlık Trafik Okuma



Ehliyet sınavına girmeye gidenzi,heyecan bastı; bakalım johnny nereye kadar gidebilecek ?

şevgilerimle..

22 Aralık 2009 Salı

Salak Sorular!

" Cristiano Ronaldo Özbekistan'ın Bunyodkor kulübünü ziyaret etti. Bir gazetecinin Türkiye'den teklif gelse ne yapacağı sorusuna yıldız futbolcu "Bu futbol ve bunda her şey olabilir" cevabını verdi. "






Şu salak soruları sormaktan ne zaman vazgeçeceksiniz büyük spor medyası? Ronaldo'ya da kızamıyorum verdiği cevaptan dolayı, adam senin kalbini kırmak istemiyor; anlayışla karşılıyorum.Ama böyle olmaz bu işler ya!..

Kaynak&Fotoğraf : NTVmsnbc.com

16 Aralık 2009 Çarşamba

Çocukluk Filmlerim



Geçenlerde televizyonda yayınlandığını gördüm, izleyemedim ama bulup izlemeli hemen; özlemişim..

14 Aralık 2009 Pazartesi

antipatik senfoniler

İnternete giremediğim sürede ve belki öncesinde de bazı notlar almışım kenara, böyle kısa kısa da koyarım arada, okuması kolay, çerezlik..

*Cafe 1453 diye kafe gördüm resmen, bari "cafe" yazma madem dibine vurdun şovenizmin, zaten yazmasan vurmazdın da ayrıca. Eşek ziki ya da ebenin homuğu diye kafe açıcam ben de; çok yakında!

*Telefonuna numarayı +9 la kaydetme; kaydettirme. Sil lan onu de; baktın silmiyo mu kendin sil zorla..

*Billie Jean Cin Billie Cin Ali..

*Taksim Meydanına Otel yaptıranın yemeğine ilaç koymuşlar kesin.. La minderler uçuyolayeleo..(stajyer günlerden...)

*Damacana Spor Kulübü yirmi milyon taraftarı olur en az(çok geç ama yazıcam)..

*Dolmuş yerine otobüsü tercih etme sebebi olabilir : kitap dergi okuma isteği; vibrasyon!..

*Eşortmanı geçtim de aşortmanın havası bambaşkaydı be hacı baba; hatta halen..

*Buradan bütün annelere seslenmek istiyorum; Lütfen övmeyin artık çocuğunuzu, hiçbiri bi bok değil aslında; siz de anlayın bunu, lütfen.

*Kaşlarını tarayan adamları özleyecek bu topraklar, zaman gelecek..

*Müzikalkuleytır piyasası.

*Rüyalarımı hatırlayamamıştım; çok geç değildi aslında, çok da erken sayılmazdı; yeni uyanmıştım..

*Param yok şakşakşak pulum yok şakşakşak. Harika parça lan bu..şakşakşak!

*Devrimin takımı beşiktaştır,herkesçe bilinen;Beşiktaş da kabul eder devrimin takımı olduğunu; buraya kadar sorun yok tabi, her şey doğal seyrinde.. Peki fenerbahçenin hayatımda ne işi var ? Kusura bakma devrim! Küçükken kıldan ince köprü hikâyeleriyle büyüdük değiştiremem takımımı. Anaparanın yanındayım bu konuda; yaşa Fenerbahçe!

*Kaan Kural’ı tv’de ne zaman görsem içim bi hoş oluyor. İki elim kanda olsa yaptığım işi bırakıp televizyon başına koşuyorum, evde birileri varsa ve sözcükleri havaya saçıyorlarsa susturuyorum. Senin için daha napayım kaan?

*Lisedeyken kaan diye bi eleman vardı kaancık derlerdi, pismiş..

*Filmlerde kapı deliğinden bakıp bütün odayı görmek ne oluyo ya ?Ben baktığımda sabit karşıyı görebiliyorum sadece, niye ?

*Ben başkası olsa acayip dalga geçerdim, düşünsene her pisliğini biliyosun , tam salak aslında ben diyosun.

*Yalnız tekrar okuyunca yabancı isimli ben gibi oldu..

*Hey ben!

*Evde bağlantı yokken nasıl yaşıyormuşuz acaba? Eskiden de elektrik yokmuş mesela, hani alışan evrimleşen bi sürüngen olmasak çok şaşıracağım ama internete de bikaç yılda deli gibi alışmaz ki insan bu kadar. Kitabı da içine alarak bişeyler oku oku nereye kadar gider, işin kötüsü herkesin bayılarak izlediği zeka kutusuna da bakasım yok zaten öyle de bi yaratığım ki en salak diziye yarım saat baksam bağlanırım kalırım, bakmazsam da meraktan kafayı yerim.. Linda’yı geçen bölüm kim düzmüş diye(örneğe takılma zigigit). Tabi en güzeli dışarı çıkmak bu durumda, arkadaşlarla takılmaca falan, yeni geliyorsun bi şehre ne arkadaşı yeğenim.. İş de bulamadık zaten, ne güzel İstanbul di mi blue cin..

*Bi grup dinliyorsun mesela, aylar belki yıllar geçiyor,bi şarkısını yeni keşfediyosun, çok şahane bişey; belirtmeden sollama yapmayalım dedim..

*Her şeyi gogıldan bakar olduk; ne belli doğruluğu? Bakalım bakalım.. Gidelim bakalım, bakalımlar ne kadar artar ise samimiyetsizlik de aynı oranda artıyor kanaatimce..pişşş

*Bi tip var tüm dünyada aynı yüz, özürlü tipi; taşaana falan söylemiyorum bilirsiniz zaten o tipi.. Demi moore'un oynadığı yabancı filmde bile görmüştüm küçükken. İnsanlar çift yaratılmışın katmerlisi, la bi dakka evrimi destekliyo bu tahterevalli?

*Kadıköyde Fenerin Galatasarayı 6-0 yendiği maçın yıldızı da doksanınca dakikada oyuna giren Erman isimli genç futbolcudur, bi daha gören oldu mu ?

*Bi de kaptanlık pazubandının(çok ilginç kelime!) üç hilalli zamanları vardı, ne günlermiş be! çatalların bıçakların kayaya saplanma çabası zamanlarıdır bence, evet bence.

*Biribirine kelimesi çok ilginç aslen yok böyle de bi kelime ancak bunu bu şekilde kullanan adamlar çok dikkat edilesidir aman ha! Genelde de hoca oluyor bunlar..

*Nasyonel sosyalizm! Peh be birader; kendine müslümanın başka dili dini resmen.Olur mu lan başka dili dini ideolojinin ? Yok tabi tamamen farksız iki ideoloji(din ideoloji midir, çık lan işin içinden!)… Ulusal sosyalizm de sosyalizmin bi çeşidi ama faşizmle farkı yok da gibi bi yandan, ben böyle sosyalizmin şarap şişesine işerim arkadaş! Ha nasyonel sosyalist tanır mısın deseler bi hitleri tanırım onu da bütün dünya tanıyor zaten.. Sonra insanlar komünizmi sosyalizmi canavar diye biliyeleer.. bilirler tabi muhafız!..

*Ham ile, hamile..

*Küçükken deli gibi özenirdim cüzdanı şişkin kağıtlarla dolu ağabeylere, amcalara; Allah kahretsin şimdi cüzdanın içi kağıt dolu, hiçbirini de atamıyorum; bildiğim bi yere koysam bile kayboluyorlar ki zaten hiçbişeyi atamamak gibi lanet bi huyum var… Daha güzel hayallerim vardı lan çocuklukta! Bu mu gerçek olacaktı !

*Sokakta yürürken anne ilkokul öğrencisi oğul gördüm, uzaktan mutluluk verici bi tabloları var ama diyaloğu aynen yazıyorum..
-Bi çocuk var işte beşlerde… mırmır da mır..
-Sınıf beşi mi ?
Ablanın kafa bende de değildi ama, e anne tabi alınganlık etmiyorum, siz de!

*İstanbulda kime adres sorsam aldığım cevabın klişe kalıbı şu oluyor “ çok uzak buradan şu taşıta binin şurada inin” yürüyüş mesafesini soruyorum gidemezsin yirmi dakika diyorlar, sonra yürüyorum on dakika sürüyor; iyi de hacım ben bunun iki üç katı mesafesini keyif için yürüyordum adanada tekirdağda… yapmayın be ben bu kadar tembel bi topluluk görmedim!

*Kaleci de en ilginç sporcu; kesin psikolojisi bozuk… Misal kaleci hata yapınca herkes onu teselli ediyor ama arkadaşları hata yaptığında kaleci resmen ağzına sıçıyor.Evet, bildiğin sıçmak..

Bıkamadıklarımdan - 3

Bi Blog Açmıştık Noldu Ona ?

Uzun lafın kısası; devam..