20 Mayıs 2010 Perşembe

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Son Şampiyon

Farklı, değişik, diğer, öteki...

Çocukluğumdan beri hayal ettiğim bişeydi aslında, üç büyükler dışında bi takımın şampiyon olması.(burada bi parantez açmakta yarar var, hayalim fenerbahçenin yarışta geri kaldığı bir sezondu, tam da tersi oldu skandalik bi şekilde.ha kötü olmadı ama, buruk bi mutluluk oldu benim için...)Rüyanın gerçek olması gibi bişey tabi fakat benim gibi bi hayalperest için bile fazla iyimserdi bu beklenti.Olamayacağını düşündüm hiçbir zaman, G.Antep, Kocaeli, Sivas, Kayseri illerinin futbol takımları biçok kez çok yaklaştılar mutlu sonla biten sezonlara.Ama olmadı, olamadı, başaramadılar maalesef.Bursaspor ise bunu başardı.Bunu başarmasını önemli kılan bir önemli faktör de son üç beş haftaya kadar üç büyüklerin hepsinin yarışın içinde olduğu bi sezonda başarılmasıdır.Bir diğer büyük Trabzonun da boş sezon geçirmediğini, Türkiye Kupası'nı aldığını ve ligin finalinde şampiyonluğun diğer adayının deplasmanından beraberlik çıkararak şampiyonu belirlediğini unutmamak lazım.

Bu sezonun teknik ve psikolojik biçok yönü vardır, psikolojisini de tekniğini de inceleyecek kadar takip etmedim ligi, tonla uzmanı var zaten bu işin bu ülkede.

Bu sezon bi Fenerli olarak TSL hakkında attığım tek post da izlediğim belki tek maç olan fb-bursa maçı sonrasındaydı, bu da çok manidar benim açımdan.Sadece bursa yenilgisini izleyebilmek, Bursa şampiyonluğuna sevinmek, Fenere üzülmek vs. O maçta da iyi bi takım olduğunu düşünmüştüm Bursa'nın ama bi şampiyondan ziyade "underdog" sağlam bi takıma benziyorlardı.

Şükrü Saraçoğlu Stadında olanlar çok üzücü, kötü bi romantik komedinin şapşal kaybeden erkeği rolünde onlarca taraftar.Sorumlusu kim ise bu kadar amatörce iş yapılmasını anlayamam, bilinçli bişeyse ayıbın eylem hale gelmiş şeklidir.Diğer trajik olan da ligin "cumhuriyet!" olan tek kulübünün başına böyle absürd olaylarların gelmesidir sürekli olarak.

Yeni bi çağ başlar mı ülke futbolunda bilmiyorum, benim bu konularda çok ümidim yoktur;genelde negatif taraftan bakarım böyle olaylara ama sanmıyorum da yani; kafalar temelde değişmedikçe ülke genelinde hiçbi konuda yüksek oranlı gelişimler olmayacaktır diye tahmin ederim.Olayın boyutlarını çok da yakından takip edemedim dediğim gibi, zaman gösterecek olacakları.

Sonuç olarak tebrikler Bursaspor'a, başarılarının devamını diliyorum.

Sen


Sen...
birayla Sen
şarapla Sen
rakıyla Sen
seksten sonra Sen
sütle Sen
kahveyle Sen
otuzbirden sonra Sen
yemekten sonra Sen
çayla Sen
kolayla Sen
vodkayla Sen
viskiyle Sen
sohbetle Sen
tanışınca Sen
ayrılınca Sen
molada Sen
sıçarken bile Sen
meyveden sonra Sen
kahveyle Sen
kahvaltıdan sonra Sen
alkolle Sen
sinirlenince Sen
sınavdan, iş görüşmesinden sonra Sen
heyecanlıyken Sen
karanlıkta Sen
güneşle Sen
denizden çıkınca Sen
aşıkken Sen
yalnızken Sen
spordan sonra Sen
duştan çıkınca Sen
iş bitince Sen
işe başlamadan önce Sen
uyanınca Sen
uyumadan önce Sen
tanıdığım en büyük fahişesin Sen, başka da fahişe tanımam zaten.
en kötü, en iyi Sen
hiç bırakmayan Sen
başlangıç Sen
bitiş Sen
siktir git hayatımdan orospu çocuğu Sen..
yeter Sen
bit.

Gençliğin kıymetini bilmek lazım...

Hasan Keyf'i Bilir Misin ?



Okan Bayülgen



Ara Güler



Tamer Yılmaz



Coşkun Aral



Kutup Dalgakıran



Mithat Bereket



Saygun Dura

Ne Güzel Lan Doğa - 2






13 Mayıs 2010 Perşembe

Acaba?


Çok merak ediyordu.Acaba gitmeden önce, onu terk ettiğinde, yine barışacaklar mıydı her defasındaki gibi!? Evet üzgündü, paramparçaydı, delirecek gibi oluyordu üzüntüsünden...Ama merak ağır basıyordu.Keşke bunu bilseydim ve öyle ölseydi diyordu.Bencildi o da herkes gibi...

9 Mayıs 2010 Pazar

Samuel Dalembert Kafası

Çocukluğumdan beri merakım vardı siyasilere.Acayip renkli geliyorlardı bana.Yurtdışında nasıl bilemiyorum ama bizdeki siyasilerin pop yıldızından hallice olmasını her zaman garipsemişimdir ilgimi çekmelerine rağmen. Çok küçükken kukla oynatılırdı bi kanalda, Süleyman Demireller, Erdal İnönüler, Turgut Özallar, Mesut Yılmazlar,Necmettin Erbakanlar, Tansu Çiller'den tutun da Alparslan Türkeş'e kadar.. Tek tek ele aldığımızda tam anlamıyla bana hitabeden biri değil hiçbiri , hatta çoğu çok zıt gördüğüm insanlar kendime.Ama hepsinin ayrı bir karakter olduğu, sembol isimler olduğu tartışmasız bi gerçek bana kalırsa(anlatım bozukluğu olmasa yazarlık ski de olmazdı bence, herkes düz ve kurallı cümleler kursa ne anlarım okuma keyfinden ?)... Şimdi o siyasiler yok, sanki çok sıradanlar, tekdüzeler; fikirleri de öyle, sembol isim yok, yenisi gelmedi arkadan;AKP kanadındaki adamlara bakın, hepsi o kadar aynı ki, aynı üslup,benzer tarz, niteliksiz nicelik..Ya diğerleri? Baykal, Bahçeli,Sarıgül..Baykal biraz karakter gibi ama o da sanki bazı şeyleri sırf inat olsun diye yapıyor, Baykal kafasında bir adamın kendini halktan bu kadar soğutmasını tek bi mantıkla bağlayabilirim, muhalefette kalmak.Neyse konu nereden nereye geldi! Siyasi gündemi yakından takip etmeye başlayalı üç beş yıl olmuştur, belki biraz daha fazla..Üniversite başlarında falan. Öğrendiğim tek bişey var, o da grup toplantılarının salı günleri yapıldığı, bu kadar sığ bi gündemler ülkesiyiz işte.

Tam ne zaman bilemiyorum,muhtemelen ikibinon başında şu paragrafı yazmışım bi kenara, şu geçen günkü yumruklaşmalar, kavgalar -biliyorsunuz seviyesizliğin derecesini üzerine söyleyecek söz ararken apışabiliyor insan ki zaten yıllardır aynı durumlar, yeni bile değil yani- mevzuunun üzerine bloga koyayım dedim.İyi pazarlar...

The Notte : başlığa takılmamalı, bilmeyen araştırır gögülden çözer işi.Ben bilmesem çözemezdim gerçi, neyse.

5 Mayıs 2010 Çarşamba

TBMM



Fotoğraf: Radikal

4 Mayıs 2010 Salı

7



Şarkı aslında Bob Dylan'ın parçası, ama ben ilk jimi'den dinlemiştim; öylesini daha çok severim zaten.Jimi iyi adamdı da çok içerdi işte, erken gitti.

DiyaloG-2

-Paralar nerde?
-Bilmiyorum.
-Bizi paralara götürebilir misin?
-Hayır.
Daaat!
Çat!
-Aahgh!
-Doğruyu söyle orospu çocuğu paraların yerini bulmamıza yardımcı olabilir misin?
-Haayyır
Daat!
Ktonkt
-Aahgyh!
-O geri zekalı arkadaşın nerde?
-Bilmiyorum.
Daaat!
Pataküteknt!
-Bugün yemek ve su vermeyin, yarın bizi paralara götürecek!...

ilk bölüm için :


http://http://antipatiksenfoni.blogspot.com/2010/01/diyalog.html

Organik Bi Lobinin Günlüğü

Merhaba sevgi kelebekleriyle sevişen ateş böcekleri, nasıl gidiyor hayat ? Umarım iyisinizdir, beni soracak olursanız...

Cumhuriyet tarihinin en güzel bir mayısını geçirdi güzel ülkemizin güzel taksimi, ben orada yoktum ama kalbim oradaydı bilmiş olun; neden orada olmadığıma gelirsek size cevabım basit: dayak yemeyeceksem ne anlarım ben o bir mayıstan demeyeceğim elbette.Çalışıyordum arkadaşlar.

Efendim buradan tüm işçilerin, emeğiyle para kazanan sevgili dünya insanlarının işçi bayramını da kutlarım.

Değinmeden geçemeyeceğim, dünya çocuklarına armağan edilen yirmiüç nisan gününü de sevgiyle anıyorum.

Ne kadar güzel bi başbakanımız olduğunu da tekrar etmekte yarar var sanırım.Kendisi çok bilge bi karakter olarak ülke siyasetine en uç noktada katkılarda bulunmaya devam ediyor.

Bence başbakanımız küçükken mahallede arkadaşlarıyla futbol maçlarına alınmamış ve kendisi gidip top almış, sonra da kendisini maça almayanları oynatmamıştır.Ardından kendisini çok geliştiren küçük tayyip erokspor kulübüne kadar yükselmiştir.Tabi sınırlı yetenekleri olan futbolu bırakıp siyaset arenasına girişi asıl başarıya ulaşacağı alanı seçmesinin sonucudur.Hepimiz seçim yaptık zamanla, kendisini tebriklere boğuyorum.

Peki ama neden ? ister as, ister kes!

-Geçen gün elimde sigarayla terziye girdim, adamın misafiri dışarı çıktı.Napiyim işe geç kalacağım dedim.siktiret, sabahtan beri oturuyo çıksın hava alsın dedi...

-iki yaz staj yaptığım otelde çalışan eleman kadar stajyer vardı.Yaz dönemi bitince yavaşlayan turizm faaliyetleriyle elemanlar da okullarına dönüyorlar.Buraya kadar herşey normal görünüyor.Peki bu stajyerler okulu bitirdiğinde nolacak?bi dakka buldum.işsizler ordusu!

-İşsizlik o kadar da kötü değil lan aslında, paso yatışşş...Önce keyifli sonra açlıktan sonsuza kadar...

-Geçtiğimiz salı beş peme sıraları adanadaydım; havaalanına kadar hayranlarım peşimi bırakmadı ama sonrasında yolculuk öncesi ihtiyaçlar için beni vücudumla başbaşa bıraktılar.Her ne kadar uçakta tuvalet olsa da bu duyarlı davranışlarından dolayı kendilerine buradan teşekkürlerimi sunuyorum.

-Adanada iki güzel gün geçirmeme ön ayak arka kulak olan kişi ve kurumlara da sevgi dolu öpücükler sunuyorum.

-Kağıda bişey yazmak çok güzel bence, parmaklarım ağırana kadar yazdıran hocalarım vardı, onları anmadan olmalı mı, olmamalı mı...

-Ne lan o? Anı yazısı gibi oldu.

-Hoca yazdırırken defterin sol tarafından-aç defterin ortasını, sağ ve sol yaprak-sağ tarafa geçince derin nefes alıp oh çekmeyen öğrenci varsa bana getirin öğrenci lisansını iptal edeyim.

-Öğrenci lisansı mı ?

-Öğlenci misin öğrenci misin bi karar ver istersen...

-Zarfların yapıştırılmak üzere üzeri yapışkansız kağıtla kapatılmış kısmı neden tatlı ? Yoksa benim damak zevkimi bi gözden geçirmem mi gerekli!

-İki erkek kardeş sürekli kavga etmeyip iyi anlaşıyorlarsa çok garipsiyorum bu durumu...Erkek kardeşler dediğin kedi köpek gibi kavga eder arkadaş, en azından cumhur sürekli abisinden dayak yerdi; tabi benim mazlumun yanında olan deli yüreğim cumhuru daha çok sevdi.Asker kalk!

-Batman ve Spiderman neyse de Superman nasıl tanınmıyor abi çevresinde, ne clarkı lan çıkar o gözlüğü demiyorlar?Benim kaçırdığım bir olay mı var yoksa salak mı bu Superman filmlerindeki yan karakterler ?

-Tarih yazılmaz, aktarılır!demişti biri, kimdi lan?

-Geçen gün nba maçı izleyeceğim diye yazıyı bıraktım ya, hah hatırladın, sonra ben maçı da yarım bırakıp yattım.Maç arkamdan ağladı! Hofffps...

-Bazen yazarken belli bi melodiyle yazdığımı ama okuyanın bundan haberi olmadığını düşünüyorum.Beni hangi melodiyle okursan ben oyum; bestekar sensin okur!...

-Okuduğumuzu anladık mı ?

-Kendi kendine eğlence çıkarmak böyle bişey; kelime oyunu icadettim.naber aber ber er rrrrrrr!tamam amam mam am mmmmm!... var mıdır daha önce ?yokebesininamıalisami.

-I'm not gonna crack dosyası.

-Abi aklıma ne gelse daha önce yapılmış mıdır yazılmış mıdır diyorum ha... senaryosundan tut kelimesine, cümleden tut bırakma.

-Senaryo mu ? şaka yapıyor olmalısın...

lmalısın, malısın.malsın!.

-Yolda yürürken yazabilsem çok daha verimli olabileceğime inanıyorum,test ettim; onayladım.

-charloutte.com yarrk gibi site, kelimenin tam manasıyla!

-Sağ bileğimdeki bilekliği kestim,çıkardım.Bileklik de denemez gerçi; bağlanan, ucu çakmakla eritilmiş bi zımbırtı.Dört yıldır bileğimdeydi; lan çıkarınca acıdığını anladım!Çıkarınca acımadı, çıkarmadan acıyomuş..Bikaç ay önce de küpeyi ara ara takmaya başlamıştım,ayca takmadığım oldu...

-Bi devir kapanmış diyorum hacı;daha ne diyim lan..

-Vay beee!

-Bi de sigarayı bıraksam bomba gibi olurum bir ay sonra; evet bu lafı ben ettim sayın abim.

-Bomba olurum da iyiymiş yalnız.bomba bambo rambo.

-Önümüzdeki sezon basketbol da yazıcam, beni basketbol yazmaktan alıkoyan kevin mchale dallamasına da burdan el sallıyorum.

-Yıllarımı çaldın herif!

-Benden de çok iyi hürriyet yazarı olur ha, aha böyle kısa kısa...

-Ulan şu kadar yazsanız gözüm kalmayacak gözü körolmayasıcalar!

-Üniversitede iki sene salatalık özlü arkokrem kullandım.Çok özlediğimi tramvayda az önce kokusunu alınca farkettim.Aslında salatalık özlü kremi mi özledim yoksa o günleri mi bilemiyorum.

-Gelenler genelde çok samimi, sıcak bir otel olduğunu söylüyorlar zaten çalıştığım otelin ama böylesine ilk defa rastladım."Çok samimi, çok sıcak organik bi lobisi varmış!"

-Ay sen de çok inorganik giyinmişsin bugün kız...

Yine bi boston maçı başlıyor tesadüfen ama ben bu sefer uyumayı düşünmüyorum.İşin garibi geçen sefer de uyumayı düşünmüyordum ama bazen düşündüklerimiz yetersiz kalıyor.

Anayasayla bu kadar uğraşan sayın milletvekillerimize on günlük tatillerinde dinlenmelerini tavsiye ediyorum, malum çok yoruldular...

hadi önce sen kapat...