11 Ocak 2010 Pazartesi

EKİM 2009

Karanlıkta oturmuş elma yiyorum, ne şimdiki zaman bana göre, ne de size şimdi ki zaman; yeşilinden, aklımdan geçen onca şey daldan dala atlıyor maymun gibi zihnimdeki dalgalanmalar, uzun zamandır dışa vurumdan uzak kalıyor bazıları.. Bir kurdun içeri girip belki dışarı çıkmamış olabilecek kemirtisini ağzıma alıp elmayı tutmayan elimin avuç içine bırakıyorum.. Dışı ağız sıvımla kaplanmış, ama kaç dakika önce elimi yıkamış nemli haldeyim, fark etmiyor bile.. Sol kenara yakın taraftan bir ısırık alınca kırılıyor ortadan biraz sağa yakın olan bi yerlerden. Kırılmasa eminim daha fazla kemirebilirdim. Kimse uyanmasın diye sessizce kalkıp çöpe atıyorum elmayı, çöpün kapağı tam kapanmıyor, çöple beslenecek canlı varsa evin içinde, içine ulaşabilecek bi düzey, geri dönüp kapatmayı aklımdan geçirip siktirediyor, diş fırçasına ulaşmadan önce elimi bi daha yıkıyorum. Çöp kapağı ile ilintili, uykum yok herkes uyuyor, yatıyorum çaresiz ilk ışıklara dakikalar kalamadan, babam gelip ne yaptığımı sormadan eksi seksen yüz saniye kadar önce. Şimdiki zamandayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder