22 Ocak 2010 Cuma

Tuvalet Çeşmesi

-Kelimelerle, özellikle o kelimelerin içindeki harflerle oynamayı çok seviyorum, çocukken de merdivenleri, adımlarımı sayardım.Kafa o zaman da kafaymış demek ki..

-Muhtemelen bu kafanın oluşmasında etkili olan cümle şudur, onu da yazmadan edemeyeceğim.Bilmeyenler de öğrenmiş olur : "cananın camı kırılmış canan camcıya cam taktırmaya gitmiş"... Ulan bu nedir ? Nasıl bir ülkenin nasıl bi şehrinin nasıl bi muhitinde oturuyormuşuz biz böyle!Bana kalırsa başka muhitler de farksızdı, okuldan biliyordum.

-Her maça kaybedeceğini bilerek, kafadan yenilerek çıkmak nedir ben onu gerçekten bilmiyorum.Biz tutmaya başladığımızda böyle değildi tabi ama biz de tutmuş sayıldık, Kevin Garnett gidince gerçekten tuttuk.

-Tekrar okuyunca ne diyor lan bu dedim ben bile, NBA takımlarından Minnesota Timberwolves taraftarıyız, bu şekilde de çok anlaşılır oldu!..



-Zahid Akman Bey! Naber abi? İddialar doğrudur değildir bilemem ama yalan bile olsa sizin sinemada sigara içen insanın sigarasını mozaiklemeniz sonucu ben o filmden afedersiniz bi bok anlamıyorum.Bi de şu var tabi kadın erkek eve giriyorlar mesela, aha o da ne sabah kahvaltı ediyolar aşk böceği gibi!Abi noldu nasıl yaptı, ben hiçbişey bilmiyorum tabi.Ancak hayal kuruyorum, hmm mmh falan diye.. Ama olmaz ki! Ben o sevişme sahnesini, oradaki argo kelimeyi, rolünü yapan ablanın sigara içerken ki dudak hareketlerini öğrenemezsem o filmi kapatayım daha iyi, izlemeyeyim istiyorsunuz siz de zaten, sabah akşam sizin kanalınızdaki boktan ders çıkarımları, çarpık şekilde tanıtılan dini yayınlarınızı izleyeyim.İzlemiyorum arkadaşım, alın sokaklar şehirler sizin zaten, alın televizyonunuz da sizin olsun!

-Oscar adayı olabilmesi için bi filmin en az kaç dakika olmalıdır sorusunun cevabını şansa bak adlı yarışma programından öğreneceğimi bilseydim, daha dikkatli yaşardım; çok daha dikkatli! Ahmet Çakar da çok ilginç bi kafa, esah mı sahte mi belli değil, neyse ahmet bildiğin kafa, cevap da kırkmış.



-Geçen gün otelde otururken iki genç geldi otelin içinde üçyüzaltmış derece çekim yapabilir miyiz dediler, ben de yetkili kimse yok ama tabi yapın bakalım dedim, ne de olsa sanatçının dostuyuz!.. İlginç çalışmaları var, inceleme işlemleri için :

http://www.sanalfotograf.com/

-Geçen 15-23 arası çalıştığım ve ertesi gün de sabah 7-15 çalışacağım için otelde kaldım, neşesiz anlarımdan biriydi; yakın bi bakkaldan bisküviyle küçük bi süt aldım.Bi de ne göreyim sütün son kullanma tarihi 23Nisan, daha içmeden bi neşeyle doldum ki içtikten sonra siz tahmin edin artık neşemi!

-Zeytinburnu-Kabataş tramvay hattı var.He o!Kabataşa giderken dikkat ettim bütün güzel kızlar en geç karaköyde iniyorlar,Kabataş'a bi tane kalmıyor.Yalnız bi de Kabataş Beşiktaş yürümesi var, zevkli mi erken mi geç mi işkence mi otobüse binmeye değer mi!Hala çözemedim iki ayı geçti ama araştırmalarım devam ediyor...

-En son tıraş olurken dudaklarıma da sabun köpüğü sürdüğümü farkettim ki, yüce tanrım bana güç ver ki!.. Sabun köpüğünden vapurlar yapmaklı One Go filmi...

--Bu seferlik yıldızsız olsun, konuşma çizgisi daha güzel olup beğenilirse devam ediciim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder